Sp Muhammet Resuloğlu, Tozkoparan Kentsel Dönüşüm Güngören'e çözümmü getirecek?

AHA İSTANBUL - Güngören Saadet partisi Muhammet Resuloğlu Tozkoparan kentsel dönüşüm gerçeğinde yayınladığı basın açıklamasıyla merak edilen soruları hem sordu, hemde her an kapıyı çalacak depremi bir kez daha hatırlattı. Yerinde dönüşüm desteği için açık çek verdi.

Saadet Partisi Güngören ilçe başkanı Muhammet Resuloğlu Güngören'deki Kentsel Dönüşümü masaya yatırarak merak edilen sorukları sorarken, Marmara denizinde biriken enerjiden dolayı depremin kapıda olduğunuda dile getirdi. Başkan Muhammet Resuloğlu yaptığı basın açıklamasında   Değerli basın mensupları; 1992 yılından bu yana ilçe statüsüne sahip olan Güngören’imizde 290 bin kişi yaşamaktadır. 11 mahallesi bulunan ilçemiz İstanbul’da gerçek manada kentsel dönüşüme (Kentsel Tasarıma) ihtiyacı olan ilçelerin başında gelmektedir. Bu gerçeği de 2019 Mart seçimlerinde Saadet Partisi olarak sürekli dile getirdik ve getirmeye de devam edeceğiz. İstanbul’da beklenen büyük depreme hazırlık yapabilmek için gerek İstanbul gerekse de Güngören’in tamamında kentsel dönüşüme ihtiyaç vardır. Kentsel dönüşümden kastımız ilçe genelinde stratejik bir planlama ile “Kentsel Tasarım”dır. Ancak Güngören genelinde yapılması gerekli olan planlama sadece Tozkoparan Mahallesi’nde yapılmak istenmektedir. Tabiî ki bu iyi bir şey gözükse de Güngören’in şu sorunlarını ortadan kaldırmayacaktır.  
Güngören’in önemli problemlerine gelince;İlçe genelindeki riskli bina stokunun oldukça fazla olması,Otopark probleminin mahallerin tamamına yakınında bezginlik verecek şekilde hissedilmesi,Yeşil alan bakımından, İstanbul’un en fakir ilçelerinden birisi olması,Günün belirli saatlerinde (Özellikle sabah ve akşam) trafiğin çekilemeyecek boyutlara ulaşması,Ülkemizin malum ekonomik sıkıntılarından ötürü vatandaşların kentsel dönüşümü gerçekleştirebilecek ekonomik gücünün olmaması,İlçe’nin donatı alanlarının yetersiz olması olarak sıralanabilir.Tozkoparan’da yapılmaya başlanan “Kentsel Dönüşüm” acaba Güngören’imizin sorunlarına çözüm olabileceğine sizler inanıyor musunuz  ? sorusunu sormak ve bu soruya da canı gönülden evet demeyi arzu ediyoruz.
Yetkililere sormak istiyoruz, Güngören’de onlarca problem dururken tamamı kamuya ait 0,8 hektarlık bir alanda kentsel dönüşüm neden yapılmaktadır? Yoksa bu alan üzerinden başlatılan yerinde dönüşüm üzerinden “Kentsel Dönüşüm” algısı mı oluşturulmak isteniyor? 
Tozkoparan’daki tamamı kamuya ait olan bu alanda 141 adet lüks konut ve 3 adet işyeri yapımı planlanmaktadır. Tozkoparan’da riskli alanlarda yaşayan vatandaşlarımız, tamamı kamuya ait bu alanda yapılacak olan lüks konutlardan nasıl faydalanacaklardır? Bu konu tam bir muamma olarak ortada durmaktadır.
Kamuya ait 0,8 hektarlık bu alan üzerinden, 10,4 hektarlık alanda yaşayan vatandaşlarımızın gözü mü boyanmak istenmektedir? 10,4 hektarlık alanın da yaklaşık % 80’i kamuya aittir. Bu alanda da çok lüks konutlar yapılacağı hususunda kamuoyunda ciddi tereddütler vardır. Bu alanda da çok lüks daireler yapılırsa evine iaşesini getirmekte zorlanan vatandaşlarımız, yapılan konutlardan nasıl faydalandırılacaktır? Yoksa bizim bilmediğimiz başka bir formülünüz mü var?
Deprem hususunda yetkililer;
Marmara’da olabilecek bir depremin büyüklüğünün 7,2 ve üzerinde olacağını söylüyor.  Zaman geçtikçe de biriken enerjinin arttığını, enerjinin birikmesinin de olabilecek depremin büyüklüğünün artmasına vesile olacağını ifade ediyorlar. Yine deprem bilimcileri her 250 senede bir Marmara Bölgesi'nde böyle büyük bir depremin olabileceğini ve bu zaman diliminin de artık dolduğunu televizyonlarda yüksek sesle dile getiriyorlar.
Deprem bilimcilerinin bu önemli hatırlatmalarının yanı sıra İBB’nin ilçelere gönderdiği Olası Deprem Kayıp Tahminleri raporuna göre de beklenen depremde İstanbul’un hele de Güngören’in mevcut durumunun hiç iyi olmadığı gözler önüne serilmektedir. 
Raporda ilçemizin bina stoku açısından vahim bir durumda olduğu ifade edilmektedir. İBB’nin 2002 yılında Japon JICA firmasıyla ortaklaşa hazırlattığı rapora göre 9.538 binada yapılan taramalarda 7.300 bina riskli olarak kayıtlara geçmiştir.
Belediyemizin verdiği bilgilere göre ilçemizde 11.150 adet bina bulunmaktadır. Bu binaların 7.300 tanesi beklenen büyük Marmara Depremi’nde Allah korusun yıkılması ya da büyük hasar alması olası binalardır; yani ilçemizde yaşayan vatandaşlarımızın % 65’i son derece yüksek riskli binalarda yaşamaktadır.
Yetkililere soruyoruz;
1- Beklenen büyük İstanbul depremine hazırlık yapmak için mahallelerimizin tamamındaki riskli binaların sayısının azaltılması yönünde ve bütün ilçeyi kucaklayacak hangi çözüm önerisini vatandaşın önüne koydunuz?
2- Söz konusu planlanan alanda lüks konutların bitmesi durumunda, niteliksiz yapıların tahliyesi ve tasfiyesi kapsamında hak sahipleri bu konutlardan nasıl faydalandırılacaktır? 
3- Hesaplamalarımıza göre alacağınız metrekare ile vereceğiniz metrekare arasında vatandaştan hiçbir fark ve bedelin alınmaması gerekmektedir.
4-Maliyet farkı karşılanırken alınacak ödemenin ve maliyetin farkını nasıl hesaplayıp değerlendiriyorsunuz kamuoyuna açıklayınız.
5-Vatandaşın evlerini boşaltmasını yazılı bildirilirken , sözlü olarak  verilen taahhütlere uyulmasını istiyorsunuz. Sözlü olarak belirsiz olan taahhütlerin de tamamının açığa çıkacak  şekil de sözleşmeyle yapılmalıdır.
6- Tozkoparan’da Milli Emlak’ın olduğu yerler dışında kalan siteler, gecekondular ve diğer yapıların durumunun belirsizliğinin koruması mahalle sakinlerinde tedirginliğe sebep olmaktadır. Bu konuyla ilgili bir an önce çalışma başlatılmalıdır.
7-Güngören’in tamamındaki problemleri ortadan kaldırmaya yönelik çözüm “Stratejik Kentsel Tasarım”dır. Stratejik Kentsel Tasarım hakkında ne düşünüyorsunuz?
Güngören Saadet Partisi İlçe Başkanlığı olarak Tozkoparan’da yapılan kentsel dönüşümün nihayetinde “Rantsal” olmamasını temenni ediyoruz. Yapılan bu yerinde dönüşümün vatandaş lehine sonuçlanmasını canı gönülden arzuluyoruz. Böyle olması durumunda da her türlü siyasi desteği vereceğimizi taahhüt ediyoruz. dedi.