HERGÜN BİR YAPRAK DÜŞER ÖMÜRDEN
Emel ERGÜN

Emel ERGÜN

ZAMANA DAİR

HERGÜN BİR YAPRAK DÜŞER ÖMÜRDEN

06 Kasım 2015 - 23:11

Her insan mutlaka hayatının belirli dönemlerde uzun uzun yollar kateder, yolculuklara çıkar kimi zaman. Hep varılacak yer bellidir bu yolcukların arkasından ya iş için, ya özle duyduğu bir aile için, ya gezi için yada tatil için vs. vs. bir sürü nedenler sıralanabilir arka arkaya.Daha dün gibidir hayatınızda yaşadığınız her şey, takvimin o sarı sayfalarını çevirdiğinizde uzun uzun rakamlar geçmiştir halbuki tüm yaşanmışlıklarınızda. İnsan en çok yolculuk sırasında karanlığın bastırdığı en suskun anlarında tutunur yaşanmışlıklara. Hayat o çıktığınız şehirler arası o uzun yol gibidir aslında. Bi düşünün yola çıktığımızda yaşadıklarımızı, bir gözünüzde canlandırın otobüsün içinde bindikten sonra kalkış anından itibaren olan biteni, ya otobüs vaktinde kalkmaz, geciken yolcular olur, ya muavin yetersizdir, ya şöfor hızlı kullanır, ya otobüs uğramadık yer bırakmaz daha akıllara gelen pek çok şey. Ama tüm yaşanılanan olumsuzluklara rağmen kimse otobüse ben küstüm sen git demez sabırla yoluna devam eder sonuna kadar.Yola çıktığımız andan itibaren pek çok şehirden geçilir. Pek çok hiç ömrü hayatımızda görmediğimiz insanlar yolun kıyıcığında görülür bikaç tesiste mola verilir. Sonra gidecek yere varılır. Hayatta öyle değil midir. Dünyaya gelmekle adeta o otobüsün koltuklarından birini doldurur oluruz belirlenen kalkış saati gibi ve dünya gelişiz saatimizde bellidir.Yoldan çıkarsa bindiğin otobüs zamansız ayrılıklar kaçınılmaz olur bu dünyadan. Yolculuk esnasındaki yollardaki insanlar gibidir  ve mola için uğranılan yer gibidir hayatımıza giren çıkan insan insanlar, okullar, işler tüm yaşamak adına, ulaşmak adına yaptığımız onca faaliyetler.Hepmiz birbirimizin hayatından yoldan geçen bir yolcu gibiyiz. Dünyaya geldik ve geliş amacımız belli Allah a kul olmak, O ki büyük yaratan bindiğimiz hayat  denilen bu otobüste göndermiş olduğu yolculuk klavuzu ile o yolculuk esnasında yaşanılan tüm sıkıntılar esnasında neler yapılmasını ve yol güzergahlarımızı anlatıyor. Yolcuğumuzun varış noktası içinde Allah –ü Teala  Bakara Suresinin 156. Ayeti ile sesleniyor biz kullarınaإِنَّا لِلَّهِ ونَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn. “Biz Allah’ın yarattığı kullarız. Kendi başımıza bir şeyimiz yok ki! Her şeyimiz Allah’tan! Dilerse felç eder, dilerse yok eder, öldürür, dilerse yaşatır, dilerse hoş hallere erdirir, dilerse musibetlere, felaketlere uğratır... Biz O’na döneceğiz.” Gidilen yol belli, yolculuk belli varılacak yer belli. O uzun yollarda geçirdiğimiz zaman gibi ne zaman geleceği belli olmayan ölüm gelip bizi zamansız almadan. Bırakın köşeye kırgınlıklarınızı, dargınlıklarınızı, törpüleyin dilinizdeki sivriliklerinizi, yüreğinizdeki sıcaklıkla ısıtın herkesi.Herkesin alıp vereceği nefes sayısı belli, bu dünyada bizimmiş gibi görünen bedenimizi bile toprağın altına bırakıp ayrılacağız bu dünyadan.Madem uzunmuş gibi görülen çok kısa bir zamanımız var şu dünya hayatında Yaradandan ötürü yaratılanı severek bu hayat yolculuğunu tamamlayalım. Madem bir kere yaşayacağız bu hayatı, bizi Yaratanın rızasını kazanmak adına yaşayalım, Ve Öyle bir hayat yaşa ki öldüğünde düşmanların bile ağlasın.Çünki hergün bir yaprak daha düşüyor ömürden.

Son Yazılar