Emekli kadın polis, doktorların ‘Yaşamaz’ dediği çocuğunu hayata bağladı

Emekli polis Serpil Atik, doktorların “Fazla yaşamaz. Ne kendini yor ne de paranı harca” deyip evine gönderdikleri doğuştan Serebral Palsi (Beyin felci) hastası olan çocuğunu hayata bağladı. Gündüz polislik yapan gece çocuğuna bakan Atik, uzun uğraşlar sonunda “Yaşamaz” denilen oğlu Burak Kaan’ın önce emeklemesini sonra yürümesini sağladı. 13 yaşına gelen ve anaokuluna giden Burak Kaan, artık hem oturabiliyor hem yemek yiyebiliyor hem de yürüyebiliyor.


Emekli kadın polis, doktorların ‘Yaşamaz’ dediği çocuğunu hayata bağladı

Bağcılar doktorların umudu kestiği Serebral Palsi (Beyin felci) olan Burak Kaan’ı hayata kazandırarak olmaz denileni başaran emekli polis Serpil Atik’i konuşuyor. Bağcılar Belediyesi Başak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi gören engellilerin ailelerine örnek olarak gösterilen Atik’in başarı hikayesi 13 yıl önce başladı.

O dönemler Bağcılar İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan Serpil Atik, 2005 yılında erken doğum yaptı. 29 haftalık dünyaya gelen ve akciğeri gelişmeyen Burak Kaan, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde kuvözler dolu olduğu için özel hastaneye sevk edildi. Özel hastaneye vardığında kalbi durmak üzere olan bebek 50 gün burada solunum cihazında kaldıktan sonra maddi sorunlardan dolayı tekrar devlet hastanesine götürüldü.

“Fazla yaşamaz. Ne kendini yor ne de paranı harca”

Bebeğinin ölümle yaşam arasında gidip geldiğini söyleyen anne Atik, yaşadıklarını şöyle anlattı: “6 ay boyunca hastanede kaldık. Mr raporuna bakan nöroloji doktorları çocuğumdan umudu kestiklerini söyleyip Burak Kaan’ı bana verdiler. Benim tüm tepkime karşılık ‘Fazla yaşamaz. Ne kendini yor ne de paranı harca” dediler. Oksijen cihazıyla taburcu ederken de arkamdan ‘Oksijenden kurtulmazsa hiç getirme” diye seslendiler. Ailece yıkılmıştık. Eve gittiğimde 24 saat boyunca ağladım. Ancak gözyaşı dökmenin bir çözüm olmadığını görünce ‘Ne yapıp edip seni yaşatacağım” diye kendime söz verdim. Oksijen kablosu 1.5 metre boyundaydı. Zamanımın çoğu o daracık alanda geçti. Başından ayrılamıyordum. Ememiyordu o yüzden sondayla besleniyordu. Uykuda havale geçiriyordu. Hemen aklıma doktorun sözleri geliyordu. Diken üstünde oturuyordum. Gündüzleri işe gidiyordum geceleri de çocuğuma bakıyordum”

“Şimdi normal çocuklarla anaokuluna gidiyor”

Tedavinin yanında çare arayışlarının da devam ettiğini söyleyen Atik, “Sınav görevlisi olarak geldiğim bir okulda Bağcılar Belediyesi bünyesindeki Başak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nden arkadaşlarla tanıştım. Burada görüştüğüm doktorlar ‘Çocuğun algısı açık zamanla iyileşir” deyince tedaviye başladık. Yaklaşık 2 yıl süren tedavinin ardından oğlum önce emeklemeye sonra yürüyeme başladı. Zor oldu ama doktorların ‘Yaşamaz’ dediği çocuğumu hayatta tutmayı başardık. Artık hem yemeğini yiyebiliyor hem de oturabiliyor. Şimdi normal çocuklarla anaokuluna gidiyor. Tek eksiği kaldı konuşmak onu da yakında aşacağız” dedi.

Atik kendi gibi olan annelere de şu tavsiyelerde bulundu: “Hangi meslekten veya kimden olursa olsun duyduğunuz olumsuz bir söz karşısında kendinizi bırakmayın. Umudunuzu hiçbir zaman yitirmeyin. Sürekli araştırın. Bir gün siz de çaresini bulursunuz. Fizik tedavi oğlumu