Grup Genç "Birlikte" Klibiyle 25. Yılını Kutladı

Grup Genç "Birlikte" Klibiyle 25. Yılını Kutladı

Gurup Genç, 25 yıllık serüvenlerini "Birlikte" klibiyle taçlandırdı. Akbaba Haber Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Akbaba'yla röportaj yapan Grup Genç üyeleri, klip hakkında ki düşüncelerini siz değerli okuyucularımızla paylaştı.

03 Nisan 2018 - 14:15 - Güncelleme: 07 Mayıs 2018 - 14:14

Grup Genç, 25 yıllık serüvenlerinde Türk ve Ümmet çoğrafyasında geri plana itilmiş insanların sesi oldu. 90'lar da başladıkları müzik hayatlarına, zamanın siyasi baskıları, Müslüman çoğrafyasında ki şiddet ve en çok da mazlumların sesi olarak devam ettiler. Kara Zulüm, Mescid-i Aksa, Şehitler Ölmez, Kızıl Lale, Güneşi Tutamadım ve Sözü Var gibi unutulmaz bestelerin mimarı olarak bir neslin göremediği ama duyarak kalplere kazındığı bir müzik gurubu olarak kaldılar. İnsanlar onları konserlerden konsere gördü. Hiç bir zaman bir magazinde yada bir gazete küpüründe göremedik onları, Televizyonda ve You Tube gibi internet platformunda kliplerinde ya bir gül yada şehit bir mücahidin resmi oldu. 25 yıllık müzik hayatlarında, kasetlerin revacta olduğu dönemde Şehadet vakti(1993), Kan Toprağa Düşünce(1994), Yüreklere Yürüdük(1997), Sevdalara Yaşamak(19998), Yarının Adı Umut(2002), Sözü Var( 2010) albümleri her ne kadar piyasada hak ettiği değere ulaşamasada, zaten Grup Genç üyelerinin böyle bir amacı olmadı. Onlar Ümmet çoğrafyasından ezgileri ile yüreklere dokunmak, kardeşlik ve birlik vurgusu için hep müziği kullandı. Yedi albüm yaptıktan sonra , Grup Genç üyeleri 25 yıllık bilgi ve tecrübeleriyle çıkarttıkları "Yılların Ardından" albümüyle kendi kulvarlarında ki en iyi eseri yaptıklarını haklı olarak söylüyorlar.

Grup Genç üyeleri. Onlar kimler mi? Hep seslerni duyduğunuz, ezgilerini fısıldadığınız Grup Genç üyeleri; Murat Polat, İzzet Okumuş ve Mahir Arslan 20'li yaşlarında başladıkları müzik hayatlarına "Grup Genç" adı ile devam etmelerine rağmen 25 yılın ardından "Biz günde 5 vakit genç kalıyoruz. Her vakit yeniliyoruz gençliğimizi. Efendimiz canını teslim ederken nasıl etti. Bizde öyle edeceğiz. Efendimiz Mekke'de insanları topladığı zaman çoğunluğunun yaşı 25'in altındaydı. Onun için genç kalma sorumluluğumuz ve zorunluluğumuz var bizim" diyerek tevekkülle grup adlarını değiştirmeden bir nesle örnek oluyorlar.

Akbaba Haber Ajansı olarak, Grup Genç üyelerinin 25 yılın ardından profesyonel sütüdyolarda, tamamı alanında uzman ve eski eserlerininde içinde bulunduğu bir albümle hemde ilk defa klip çekerek Müzik piyasına tekrar giriş yaptılar. "Yılların Ardından" albümü için 7 senedir çalıştıklarını ifade eden gurup üyeleri, bu albümde daha önce yaptıkları 4 albümden 21 eser alırken bir tanede tüm fikri düşüncelerinin tam manasıyla yansıttıklarını düşündükleri bir eserlede taçlandırmışlar. İzzet Okumuş'un yazıp bestelediği "Birlikte" şarkısına Yönetmen Fatih Özbey'in çektiği kıliple dinleyicilerinin karşına çıkan Gurup Genç hayatlarında ilk defa klip cekmenin heyecanını yaşadıklarını ifade ederek Akbaba Haber Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Akbaba'ya röportaj verdiler.

Mustafa Akbaba: 25 yıllık bir tecrübenin ardından bir albümle dönüş yaptınız. Bu fikir ne zaman çıktı? Bu ilk çalışma mı?

İzzet Okumuş: Yaklaşık 25 yıldır sahnelerde söylüyoruz. Kaset dönemlerinde bestelenmiş eserler bunlar. Dinleyicilerimizin ulaşabileceği şuan her hangi bir kaydı yok. Teknik manada profesyonel bir şekilde kayıt altına almak hem de bizden sonraki nesle bunu ulaştırmak için bu albümün planını yaptık. Bizden sonraki nesle eserlerimizi ulaştırmak adına bu yükün altına girdik. Yaklaşım 7 yıl bu albüm için çalıştık.

Mahir Arslan: Bu albümü 25. yıla denk gelsin diye uğraşmadık. Tamamen Mevla’nın hikmeti.

Murat Polat: Şunu söylemek lazım bu eserler 90'lı yılların başından bu yana hazırlanıyor. Üniversite gençliğine ve Türkiye’nin toplumsal duyarlılığını anlayan kişilere dokunuyor. Bu eserler yeni yapılmış gibi duruyor ama çoğu insanın hatıralarını canlandırıyor.

Mustafa Akbaba:25 yılı kısaca anlatır mısınız?

İzzet okumuş: 25 yıl sosyal kültürel ve birçok meselenin şahidi olduk. 25 yılda süren olaylar bizim açımızdan toplumsal anlamda devam ediyor. Bu eser yıllarca umudu tutmaya, ortaya koyulan tüm fikirlere gayret ettiğimiz için ortaya çıktı. Bizi bir arada tutmaya layık değerleri aramızda yaşamak ve yaşatmak adına bir gayret ortaya koyduk. Herkese şarkı söylemekte bu gayret dışında kalamaz. Bu duruma şahitlik eden herkese bir umut olarak ortaya çıktı. Bu nedenle bu arşivi çıkarmayı öngördük. Allah bize yardım eder inşallah.

Mustafa Akbaba: 25 yılda, 28 Şubat gördük başörtü eylemleri yaşadık. Şimdi yeşil pop diye bir şey kaldı mı? O dönem bu eserleri dinleyen nesil etkileniyordu. O nesil bizim yaşlarımıza geldi. Bundan sonraki gençlik bu şarkıları dinleyip etkilenecek mi? Dinleyici kitlesinin şuan da ortalama yaşı kaç?

Murat Polat: Bu soruyla karşılaşıyoruz. Ortaokulda müzik öğretmenliği yaptığım için fazla kulak kabartmıyorlar. Bu eserler onlara biraz değişik geliyor. Anneleri babaları üniversite zamanında dinlemişler çocuklarına da dinletmişler tanıyanlar öyle tanıyor. Bir kısım insanlar gençlik zamanlarından hatırlıyor. Derslerimde çocuklara playlist haline getirip dinletiyorum şarkılarımızı. Hemen dikkatleri dağılıyor konuşmaya başlıyorlar. Ama ne zaman popüler bir şarkı açınca hemen toparlanım dinlemeye başlıyorlar. Bizim müziklerimiz konusu itibariyle vatan coğrafyasına bakan konulardır. Biz, bir söz yazıyoruz bir beste yapıyoruz bunu millete satmıyoruz.

Mustafa Akbaba: Yaptığınız müziği gençlerin algılaması için ne gerekli?

İzzet Okumuş: Aslında diğer meselelerle alakalı. Müslüman olarak, toplum olarak ne kadar başarılı olursak kültürel ve sanatsal olarak da o kadar başarılı oluruz. Ne kadar kök salarsak, müziğimizde o kadar uzun soluklu olur. Bizim müziğimizin yol bulması için bu gerekli. Biz şarkılarımızla bir insan inşa etmeye çalışıyoruz. Biz bu insanı inşa etmeyi başarırsak bu müzik uzun soluklu olacak. Eğer inşa edemezseniz müzikte o kadar kısa soluklu olur. Bu soluğun anlaşılabilmesi için fikirlerimizi yaymamız gerekiyor. Bizim uzun soluklu olmamız lazım. Dolayısıyla bizim uzun soluklu olmamızda buna bağlı. Dolayısıyla böyle bir insanı inşa edersek uzun soluklu oluruz. Toplum da kabul ederse bunu bizim yaptığımız şarkılardaki kalite de uzun soluklu olur.

Mahir Arslan: Sadece kendi gayretimizle 6 buçuk yıldır albümü bir vücuda getirmek için ailemizden feragat ettik maddi yönden feragat ettik. Sırf bu nesle bu eserler ulaşsın bu eserler dinlensin diye. Ama sadece burada sizin gayretinizle iş bitmiyor. Bir belediyeye gittiğinizde konser listesi çizmeden hemen önce izlenmelerinize sonra takipçilerinize bakıyorlar. Oysa ki belediyenin bu tür eserleri yaşatması lazım. Biz bir şeyi bir haberde yada bir gazetede paylaşmak istesek zaten çok tanıdığımız var. Bir kütür etkinliği yapıyor belediye 2-3 sıra dolu gerisi boş. Bir medyada parlatılmıyoruz, bizim gücümüzde bir yere kadar gidiyor tabi ki de.

Mustafa Akbaba: "Yılların Ardından" albümü kaç parçadan oluşuyor? Neye göre sıraladınız?

Murat Polat: Yeni albümde bizim milat olarak konuştuğumuz şey şuydu. 1993te ilk yaptığımız "Şehadet Vakti" albümüyle peşinden 1 yıl sonra "Kan Toprağa Düşünce" albümüyle 3 yıl sonra "Yüreklere Yürüdük" ve 1 yıl sonrada "Sevdalara Yaşamak" adlı albümle 4 tane albüm. Bu albümler bizim ilk albümlerimizdi. Beğenilmeye tutulmaya başladığımız zamanlardı. Yavaş yavaş konserlere çağırılıyorduk. Kendimizi ispat dönemimizdi. O zamanın şartlarından da olacak ki biraz amatörce kayıtlardı. Dedik ki bu kayıtları temiz bir hale getirmemiz lazım. Bu 4 albümü birleştirdik ve 25. Yıl eserimiz olsun dedik. Eskiden yapılmış 4 albümden 21 eser ve yeni 1 eser var. Bunların stüdyo aşamalarında Türkiye’nin büyük sanatçılarıyla gerçekleşti ve sözlerin çoğu da İzzet hocamıza ait. Onun bestelediği şarkıların çoğunu aldık. En iyi aranjörlerle ve müzisyenlerle çalıştık. Müzikal anlamda iyi iş çıkardık. Kuşku yaşamadığımız bir albüm oldu. Çoluk çocuk tatile giderken dinlenen şarkılar olduğunu duydum. Tek kullanımlık bardak çatal gibi değil.

Mustafa Akbaba: "Birlikte" eserinin klibinde gündemi yaşayarak yansıttınız. Bunları kameralara yansıttınız. Başlangıcıyla sonunun bir araya geldiği bir albüm. Bunu yarın izleyicilere sunduğunuz zaman göreceği kabulü nasıl hissediyorsunuz? O duygu başındayken veriyor ama sonunda duygu seline bağlıyor. Klibin finali gençleri nasıl etkiler?

İzzet Okumuş: Klibin dinleyicilerimizi etkileyeceğini umut ediyoruz. Patlama beklemiyoruz. Bizim eserlerimizde öyle bir karakter yok. Biz insanı büyülemeden kendine getirerek kendinden uzaklaştırmadan yol almasını istiyoruz. Bizi bir arada tutan değerleri ihya etmek adına güzel bir tesir olacağına inanıyoruz. Bu nedenle kurgusu da eserin bestesi ve kullanılan sazlarında yerli yerinde olduğuna inanıyoruz. Üzerinde çokça uğraştık. Klimizde drama yoluna gittik. Belki sinematik olabilirdi klibimiz ama süre az olduğu için böyle bir klip çekme yoluna gittik. Yönetmenimiz Fatih Özbey'in ellerine sağlık.

 

Mustafa Akbaba: Bu eseri dinlediğimde çok etkilendim. Özellikle klibin sonunda o ışığı gördüğümde çok etkilendim. Sizde etkisi nasıl oldu?

Mahir Arslan: Mesela klipte de ilk olarak biz farklı şeyler beklerken her izleyişimde yeni ufuklar edinmeye başladım. Daha yeni yeni bende oturuyor. Bunu da şundan dolayı söylüyorum Allah bizi siyah yaratmış olabilir, çekik gözlü yaratmış olabilir ama biz kuluz. Bizim birlikten beraberlikten başka şansımız yok ve bizim mutluluğumuz için birlik beraberlik içinde olmamız gerekiyor. Bütün kötülükler ne olursa olsun birlik beraberlikle ve insani duygularla çözüleceğini anlıyoruz. Obje olarak küçük bir kızı askerlerin almasında ki amaç daha yeni yeni oturuyor. Ve ben gönül rahatlığıyla diyorum bu eser dinlendikçe sevilecek ve izlendikçe yayılacak gönül rahatlığı ve içtenlikle söylüyorum bunu. Eser zaten müzikal olarak veriyordu bizde görsel olarak vermeye çalışıyorduk ve bu kliple bunu verdik.

 

Mustafa Akbaba: diyaloglarınıza şahittim olayları hep yaşadınız. Şuanda ekranda çıkan bu ürün nasıl bir coşkuyla karşılanacak? Bu insanlardan ne bekliyorsunuz? 25 yıl sonra telefonlara boğulmayı mı bekliyorsunuz?

Mahir Arslan: Murat hoca, bizi sosyal medyayla ilgili hep teşvik eder. Alanı genişletmemizi söyler. Gençler 24 saat cep telefonuyla yaşıyor. Bizim bir şekilde bunun içinde olmamız lazım der. İzzet ise sahicilikten ödün vermememiz gerektiğini söyler. Geçen gün mandalinacı gördük. 30 milyon izlenmiş. Biz onun gibi parlayıp bi anda sönmek istemiyoruz. Biz 10 yıl sonrada olsa bu eserleri yaşatmak istiyoruz. Maddi manevi hiçbir şeyden kaçınmadık. Biz bunun için maddi manevi sorun etmiyoruz. Allah bir şekilde yolumuzu açar, bugün olmaz başka bir gün olur bize dua olur inşallah.

Mustafa Akbaba: Yeni bir projeniz var klip projesi duydum. Sizde nasıl bir etkisi oldu ve şuandan itibaren imza günleri vs. şeyler düşünüyor musunuz?

Mahir Arslan: tabi ki de düşünüyoruz. Öncelikle biz gitmiş olduğumuz bütün konserlerde eğer mümkünse akabinde dinleyicilerimizle buluşup konuşuyoruz söyleşi yapıyoruz. Bundan sonra okullara da gitmeye başlayacağız. Bu projeyle ilgili tüm arkadaşlara gerekli bilgiyi verdim. Bizim dünyamızdaki bütün özel okullarda, ondan sonra imam hatiplerde gençlere birebir canlı şekilde karşılarında olacağız. Şöyle örneklendireceğim. İnsanlar bizi yıllardır dinliyor ama nasıl olduğumuzu kim olduğumuzu bilmiyorlar. Dinledikten 10 yıl sonra o adam bu muymuş? demesin diye bu işi görsele çeviriyoruz. Onun gönlünde bir yere oturmuşsunuz aynı görüntüyü vermeye çalışıyoruz. Onun için bakanlıkları zorluyoruz.

Klibiniz hakkında son cümlelerinizi toplarsak ne dersiniz?

İzzet Okumuş: Biz bunca senedir şarkı söyledik. Bu eser tüm fikirlerimizi ve ideallerimizi yansıtan bir eser oldu.

Mahir Arslan Şu albüm kadar heyecan duyduğum bir eser yok. Manifesto kadar etkisi olacak bir klip. Ama geride kalan 21 eseri de hiçe sayamam.

Murat Polat: İlk klibimiz daha. Bir de günümüzde klipsiz müzik çöp değeri görüyor. Pop müzikte olsa. Klip zorunlu şimdi. Telefonla da olsa çekilmeli. Hep Merak ederdim nasıl oluyor diye böyle oluyormuş gördük.

Mustafa Akbaba: Grup genç ilk isminiz mi?

Murat Polat: Evet ilk ismimiz. Ben daha liseden mezun olmamıştım. Ve yaşlarımız çok gençti. Aynı şekilde tedrisattan yetişmiş arkadaşlarım beraber oturup söylüyorduk. Böyle oluştu bu gurup.

Mustafa Akbaba: Bu genç kelimesi 60 da olsanız böyle devam edecek anlaşılan.

İzzet Okumuş: Din hassasiyetinde genç kalma zorunluluğu vardır. Biz günde 5 vakit genç kalıyoruz. Her vakit yeniliyoruz gençliğimizi. Ruhumuzu teslim ederken şuurumuz açık kalmalı. Efendimiz canını teslim ederken nasıl etti "En yüce dostu istiyorum" diyerek ruhunu teslim etti. bizde öyle edeceğiz. Efendimiz Mekke den insanları topladığı zaman yaşları 25'in altındaydı . Onun için genç kalma sorumluluğumuz ve zorunluluğumuz var bizim.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Meslek Okulları Derneği yeni başkanları Elif Ervan ve Burak Akçin oldu
Meslek Okulları Derneği yeni başkanları Elif Ervan ve Burak...
Gönül adamı Yaşar Ruşen Kaya hayata veda etti
Gönül adamı Yaşar Ruşen Kaya hayata veda etti